@csgbakanligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
@csgbakanligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Temmuz 2022

İşbaşı Eğitim Programının Yanlışları

 


    Türkiye İş Kurumu istihdamı desteklemek amacıyla İşbaşı Eğitim Programı(İEP) uyguluyor. Maaselef ülkemizde yasalarla yapılan yada devlet kurumları tarafından yapılan uygulamarın çoğunda ya aşırı iyi niyetten ya da yasa uygulayıcı meslek ve sektör tecrübe ve bilgi eksiliği(işin mutfağını bilmeme)nden kaynaklana yanlışlar suistimaller yaşanıyor.

    İşkur İEP de bu uygulamalardan biri bana. İEP den yararlanması geren iş arayan ve işveren tarafları olduğu kadar yararlanmaması gereken iş arayan ve işveren de çok var. Benim değinmek istediğim konu ise yararlanmaması gereken işverenler olacak. 

    Bunlardan başlıca kriter olarak bahsetmem gerekirse, ulusal olan şirketler yararlanmamalı, her ilde şubesi,bayisi,temsilciliği olan, Türkiye'nin her yerine ve yurt dışına ürün satanlar, ve yurt dışı kökenli firmaların buradaki şirketleri faydalanmamalı.

    Bu bahsettiğim firmaların çoğu zaten çalıştırması gereken bir yada bir kaç fazla personeli, mevcut bulunan personellerinin iş yüklerini artırarak fazla personel istihdamı yapmayıp daha çok para kazanmanın derdinde. 

    İEP de şartlara göre bazı süreler var. Bu programdan yararlanan ulusal şirketler genellikle bu programdan faydalanarak istihdam ettikleri işarayan kişileri programın şartlarındaki süreler kadar çalıştırıp o süre zarfında da mevcuttaki personellerinin yıllık izin bakiyelerini eriterek sürekli çalıştırdıkları personellerinin yıllık izin ücretlerini bir nevi devlete ödettirmiş oluyorlar. Bu programı uygulamaya koyan İşkur yöneticileri bu ayrıntının farkındalarmı bilmiyorum. Ama ulusal büyük şirketlerin personel yıllık izin bakiyelerini eritmeye kullanılacak kaynağın direk iş arayan kişilere verilmesi daha adaletli olur. Büyük şirketlerinde normal ihtiyacı olup alması gereken personelleri normal yolla alması sağlanabilir. Programın adı gereği işbaşında eğitim olması gereken iş kolları hariç(ama suistimallerinin önüne geçilmesi için sıkı denetim şartı ile).

    Faydalanmaması gereken sektörlerden biri de isim vererek belirteceğim ulusal zincir marketlerdir. Bu sektörde 3 ay sürecek bir iş başı eğitimine ihtiyaç yok ve çoğunda zaten İşkurun İEP si başlamadan önce süren teorik ve uygulamalı 2 günlük eğitimler vardı. Zincir marketler eğitimli personel değil, mevcuttaki personellerinin yıllık izin bakiyelerini eritmek için bu programa katılıyorlar. Uygulamada da çok usülsüzlükler oluyor ve bunlar çok nadir tespit edilebiliyorlar. Tespit sonucu kesilen cezalar da yıllık izin bakiye erimesin deki rakamlara göre bu marketlerin işine geliyor. 

    Ulusal zincir marketler ve buna benzer sektörlerde İEP durdurulmalı milletin parası ile aç gözlü üçkağıtçı patronlar zengin edilmemelidir. Uygulanan bütün programlarda da olumlu taraflar kadar olumsuz taraflarda düşünülmeli ona göre uygulama yapılmalıdır.

    Konu ana hatları ile bu şekilde olup ayrıntıya inilirse daha farklı sorunlarda mutlaka çıkacaktır. Bütün sektörler ve uygulamalar iyi incelenmeli ve aksiyon alınmalıdır. Yetkililerin dikkatine . 


@csgbakanligi, @TurkiyeIsKurumu, @iletisim

20 Temmuz 2022

Devlette 40 Özelde 45

 

        Haftalık Çalışma Saati Ne Kadar?, Haftalık Mesai Saati Ne Kadar?

Merhabalar sevgili dostlar,

    Daha önceki yazılarım da belirttiğim devlet erk i eliyle yapılan yasal ve hukuksal haksızlık ve adaletsizliklerden birine de bu yazımız da değineceğiz. 


    657 sayılı kanuna göre devlet memurları hafta da en çok 40 saat çalışabilirler, 4857 sayılı iş kanununa göre özel sektör de çalışanlar ise hafta da en fazla 45 saat çalışabilirler.

    Şimdi burada devlet yasa ile diyor ki, devlete kapağı attıysan hem daha az çalışırsın hem daha çok para kazanırsın hem daha çok yan hakların olur, daha çok resmi tatil günün olur, nerdeyse sınırsız denecek iş güvencesi olur, emekli ikramiyen ve maaşın daha çok olur.

    Yok ama devlete kapağı atamadıysan cezalandırır gibi aç gözlü paragöz patronların olduğu özel sektör de hem daha fazla çalışarak hem daha az kazanarak , daha az yan özlük hakkı ve yan hakkın , yok denilecek kadar az iş güvencesi ile doğru dürüst denetleyemediği(daha az çalıştırıp daha çok para verdiği memurlarının o az işi de çok düzgün yapmamalarından) adına iş adamı , işveren  denilen aç gözlü paragözlerin oyuncağı ol diyor vatandaşına.


      Bu devlet erki eli ile yapılmışmış bir adaletsizlik ve haksızlıktır. Bu ve buna benzer haksızlık  ve adaletsizlikler düzeltilmeden bu devlet maddi zenginlik içinde yüzse de manevi olarak açgözlü patronların pençesinde kıvrandırdığı vatandaşlarından daha fakir kalmaya mahkumdur.

       Ümit ederim bir gün biri ya da birileri bunu fark eder ,düşünür, aklına gelir ve düzeltirse bu güzelim vatanım, devletimin de daha da adil ve hakkaniyetli olmasıyla daha yaşanılır ve güzel bir ülke olur.

        Buna benzer başka konularda ve yahut da  bu yazıda ki konunun ayrıntılı incelemesi ile bakşa bir yazı da görüşmek üzere. 

 

@tcbestepe, @iletisim, @ csgbakanligi 


13 Temmuz 2022

Asgari Ücret Tehlikesi

 

        2022 yılı ikinci 6 ayında uygulanacak asgari ücret net 5500 ₺ olarak belirlendi. Zam oranına , miktarına yeterli olup olmadığına yada bununla nasıl geçinilirine değinmeyeceğim bu yazıda. 

 

        Esas değinmek istediğim, hükümetin ve dolayısı ile de devletin asgari ücreti artırabilmek için vergiden vazgeçmesinin tehlikeleri. Yani demek istediğim asgari ücrette verginin düşük olması ve asgari ücretin üstündeki ücretlerde vergilerin olması işverenlerin daha az vergi ödemek için bünyesinde bulunan kadrolara alacağı çalışanların daha fazlasını asgari ücretle çalıştırmaya yönelmesine sebep olabilir. Bu da giderek daha çok insanın asgari ücretle çalışmasına sebep olacaktır.

 

            Bunun sonucunda asgari ücret alanların oranı toplam çalışanların içinde giderek artacak ve daha çok insan dar gelirli sınıfına dahil olacaktır. Bunun sonucunda devletin sosyal ve ekonomik destek vereceği vatandaşının artması ile beraber vergi gelirleri azalırken sosyal yardım ödemeleri artacağı için devlet bütçesine daha fazla yük binmesine sebep olacaktır. 

            Bu sefer de bu yükün getirdiği açığı kapatmak için ya yeni zamlar yapılacak ya da yeni vergiler getirilecektir. Yani asgari ücretliye yapılan zammın patronların cebine çok dokunmaması için asgari ücretli ve diğer ücretlilerden telafi edilecektir.

 

            Yapılması gereken ise zengin patronların ya gözlerinin doyurulması(bu zenginlerin gözü doymak bilmiyor maalesef:( ) lazım , yada gözlerinin korkutulması lazım. Eğer bu patronlar ve zenginler bu ülkenin insanın zengini ise hem asgari ücreti artırmak için devletten vergi indirimi isteyip hem de ürettikleri ürünlere asgari ücret arttı diye sadece bir zam döneminde zam yapmasınlar. Zaten bu ülke de satılan herşeyi onlar üretiyor,ithal ediyor ve pazarlıyorlar. Asgari ücreti artan yada diğer ücreti artan insanlar zaten onların ürettikleri sattıkları pazarladıkları malları alacakları için o para zaten onlara yine dönecek. Sadece 6 ay yada en fazla 1 sene kardan zarar edecekler yani daha az kar edecekler ama çalıştırdıkları insanlardan daha çok insanı biraz daha fazla mutlu edecekler.

 

            Asgari ücretin standart ücret haline gelmemesi için devletin daha çok dikkat etmesi, vergiden vazgeçmekten ve o vazgeçtiği vergileri başka vergi ve zamlarla telafi etmeye çalışmaktan başka yollar bulması gerekiyor.

 

 

@tcbestepe, @csgbakanligi, @tcailesosyal, @HMBakanligi ,@iletisim

11 Temmuz 2022

Gelir Testi Haksızlığı

 

    GSS(Genel Sağlık Sigortası) kanununa göre herhangi bir sigortalı işte çalışmayanlar genel sağlık sigortası primi ödeyeceklermi yoksa onların yerine devlet mi ödeme yapacak bunun belirlenmesi için gelir testi yaptırmaları gerekiyor.

     Sigortalı işte çalışmayan 18 yaş üstü herkesin GSS kapsamında yaptırmak zorunda olduğu gelir testinde gelir testine giren kişinin yaşadığı hanedeki eş, evli olmayan çocuk, büyükanne ve büyükbabanın gelirlerinin toplamı dikkate alınır. Yani, gelir testine giren kişinin sadece kendi geliri değil, yaşadığı hanedeki bu kişilerin gelirlerinin toplamı dikkate alınır ve gelir belirlenir. Gelir miktarı da hane içerisinde yaşayan kişi sayısına bölünerek hanedeki kişi başına düşen gelir tespit edilir.

Bu testin amacı, hane halkında kişi başına düşen gelirin tespiti olduğu için; aile bireylerinin harcamaları, taşınır ve taşınmaz malları dikkate alınır. Test, aşağıdaki tespitlerin toplanmasıyla sonuca bağlanır. Ailenin gelirleri şunlardır:

– Ailenin tespit edilen aylık geliri
– Aile kendi evinde ya da kira ödemeden bir başkasının evinde oturuyorsa, evin rayiç bedelinin 240’ta biri.
– Ailenin oturmadığı başka konutu varsa bunların da 240’ta biri.

– Aile bu konutu kiraya vermişse, kira bedeli.
– Dükkanlar için rayiç bedelin 240’ta biri.
– Arazi ve tarlaların rayiç bedelinin 240’ta biri.
– Binek otomobil ya da ticari amaçlı binek araç için rayiç bedelinin 120’de biri.
– Büyükbaş ya da küçükbaş hayvanlar varsa, ilçe ya da il Tarım Müdürlüklerince bunlar için tespit edilen aylık gelir.
– Bankadaki mevduat hesapları için aylık faiz getirisinin iki katı tutar.
– Sürekli olarak alınan burs, yardım gibi ödemelerin aylık ortalaması.
– Diğer tüm gelirlerin aylık ortalaması.

Aşağıdakiler ise harcamalar olarak kabul edilir:

– Giyim, gıda, sigara, yiyecek, kira, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi tüm giderlerin aylık ortalaması.

 Şimdi kanundaki bu maddelere göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında yapılan gelir testine göre diyelim ki ailenizden ayrı bir şekilde ayrı bir şehirde ayrı bir ikamette bulunuryorsunuz ve bir şekilde işşiz kaldınız ve gelir testi yaptırmanız gerekti. 

Buna göre daha önce çalışırken bankadan aldığınız kredi kartınız yada kartlarınıza borçlanarak ev kiranızı öderseniz, aç karnınızı doyurursanız, toplu taşımaya binerseniz, bağımlı yada tiryaki olduğunuz için sigara alıp içerseniz bu borçlanmalarınızı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında gelir testi formuna da yazarsanız hapı yuttunuz demektir. Devlet sizi zengin sanar ve üst sınır yada bir altından gss primi ödemeniz gerektiğini söyler ve siz bu dönemde acil servis de dahil olmak üzere hiç bir şekilde sağlık kuruluşundan faydalanmasanız bile devlet sizi gss prim borcu yükümlülüğüne sokar. Yani zaten mecburen borçlanıyorsunuzdur devlette sizin borç yükünüzü artırmak için elinden geleni yapar maalesef.

Burada tek yaşayan kişi başka şehirde yaşayan ailesinin gelirleri yada yükarı da sayılan maddelerdeki varlıklardan oluşan varsa bir gelire ortak ediyorsa devlet diyorki sana madem ailesiniz paranız yoksa da evinizi satın,arabanız varsa arabanızı satın, tarla arsa ne varsa satın  bana  GSS primi ödeyin diyor. Madem ailenin her şeyi gelir testine göre ortaya konuyor o zaman vatandaş olarak şöyle deme hakkımızda olur; benim ailemde sigortalı yada emekli olan ebeveyn var onların sigortasında yararlandır beni(ki daha önceden öyle idi),SGK bütçesi bu yükü karşılamaz diyecekse devlet o zaman sigorta primi ödememek yada az ödemek için yapılan dalavereleri(özellikle iflas-tafsiye süreçlerini) tespit edip engellesin, yada sgk bütçesinin çar çur edilmesine engel olacak çözümler bulsun emin olsun o zaman vatandaşını yasaları ile zor durumda bırakmaz devlet. 

Yada tek başına yaşayan vatandaşına diyorsaki devlet madem iş bulana kadar borçlanarak yaşıyorsun(sokakta kalmamak için kiranı ödüyorsun, aç kalmamak için yiyecek alıyorsun) o zaman borcuna biraz borçta ben katayım mı diyor, borç da olsa bunları yapıyorsan ben bunu gelir kabul eder seni borçlandırırım mı diyor. 

Her iki durumda da zaten zor durumda olan vatandaşını daha da borçlandırarak devlet adaletsizlik, haksızlık yapıyor ve vatandaşını mağdur ederek devlet ile vatandaşın arasında ki güveni zayıflatıyor. Ama ikincisi durumunda vatandaşa şöyle bir şey söyleme hakkı doğuyor bence, Ey devletim madem benim borçlanarak yaşamamı gelir kabul ediyorsun benim kredi kartları borcu şu kadar oldu bunları öde bir zahmet der.

Demem o ki GSS yasası ve onunla gelen gelir testi uygulaması ile devlet eliyle yasal olarak vatandaşına adaletsiz ve haksız davranarak zulm ediyor ve devletine olan güven ve bağı zayıflatıyor.



 

 



Öne Çıkan Yayın

Emeklilik Yaşı Nasıl Düşer?

 Yüksek Emeklilik Yaşına Çözüm Nasıl Bulunacak?     Herkesin şikayet ettiği emekli olma yaşı hakkında bende kendi fikirlerimi belirtmek iste...

Bu Blogda Ara