19 Ekim 2022

Emeklilik Yaşı Nasıl Düşer?

 Yüksek Emeklilik Yaşına Çözüm Nasıl Bulunacak?

    Herkesin şikayet ettiği emekli olma yaşı hakkında bende kendi fikirlerimi belirtmek istedim. Öncelikle emeklilik yaşı çalışanların çok yüksek oluşundan şikayet ettiği, hükümetlerin yada idarenin de çok düşük olmasından şikayet ettiği bir konu.

    Öncelikle şunu belirteyim idarenin şikayet etme hakkı yok ve ayrıca da emekli olma yaşları çok yüksek ve yaşı yükseltmekten çözüm olmayacak başkaca çözümler bulması gerekiyor idarenin.

    Bu yazının yazıldığı tarihlerde EYT(Emeklilikte Yaşa Takılanlar) garabetini çözme çalışmalarının sürdüğünü ve bir şekilde çözüme kavuşturulacağını düşündüğümü belirteyim. Ayrıca doğru olan da o insanlardan kaynaklanmayan durumun düzeltilmesi devlet olmanın gereğidir. İşe girdiğine mevcut olan yasanın değiştirilerek insanların emekli olma yaşlarının yükseltilmesi devlet ekonomisi için her ne kadar gereklilik olsa da adilane ve hakkaniyete uygun değildi.

    Emeklilik yaşının yüksek olmasının ve yeni emekli olan insanlara çok düşük emekli maaşı bağlanmasının sebepleri ise emekli başına düşen çalışan sayısı azlığı yada çalışan kişi başına düşen emekli sayısı. 

    Yani yazının yazıldığı tarihlerde @csgbakanligi nın açıkladığı verilere göre 2 çalışan başına 1 emeklinin düştüğü ve bu yüzden hem emekli maaşlarının düşük olmak zorunda olduğu hem de emeklilik yaşının mümkün olduğu kadar yüksek olması gerektiği belirtiliyor.

    Evet çalışan başına düşen emekli sayısı yüksek. İdealinin veya dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki standardın 4 çalışana 1 emekli düşmesi imiş.

    Şimdi düşük emekli maaşlarının yükseltilmesi ve yüksek emeklilik yaşlarının düşürülmesi için çözüm önerilerimi açıklıyorum.

  • Çalışan sayısını artırmak için; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir ülke genelinde her sektörde çalışma yaparak bir işin hatasız,eksiksiz,kaliteli ve zamanında tam olarak yapılabilmesi için gereken minumum yada ideal iş gücünün belirlenmesi ve TSE(Türk Standardları Enstitüsü) standardı oluşturulmalıdır. Böylece aç gözlü paragöz kısa zamanda zengin olma peşinde yada daha çok kazanma hırsı ile 6 iş gücü ile yapılacak bir işi 4 iş gücü ile yaptıran patronları engelleyerek daha fazla istihdam sağlanır. Buna 657 tabi memurlar ve kamu işçileri de dahil. 657 ye tabi olanların çalışma metod ve mantalitelerinin değişmesi gerekir. Bunun için gerekiyorsa yasa gerekiyorsa anayasa değişikliği yapılmalıdır.

 

  • Yukarıdaki önlemlere ek olarak, mevcutta ödenen emekli maaşlarında yapılacak düzenlemeler. Daha önce de

    Emekli Maaşları Nasıl Artar?

    yazımda belirtmeye çalıştığım gibi Emekli maaşlarına bir üst sınır getirilmeli. Bu üst sınır zam dönemlerinde de korunmalı.Emekli maaşlarının ödendiği para ortak havuza alınmalı. Yüksek prim ödeyenlerin düşük ödeyenlerden yine fazla maaş aldığı ama bir üst limitinin olduğu sisteme geçilmeli. Böylece hem çok düşük emekli maaşı bağlanmasının önüne geçilebilir hem de emekli etme yaşları kademeli olarak düşürülebilir.

 

  • Diğer bir önlem alınması gereken konu da halen ödenen ücret ile sisteme bildiren ücret arasında fark olmasının önüne geçilememesi. Özellikle küçük işletmelerde. Sigorta primi asgari ücretten bildirilen ama çalışan ödenen maaşın asgari ücretin üstünde olduğu durumların halen önüne geçilemedi. Bu sorunun da çözülmesi gerekir. Bunun olmasının sebeplerinden biri de Gelir Vergisinin uygulamasının yanlışlığından dolayı oluşan durumdur. Bu konunun çözülebilmesi için Gelir Vergisinin uygunlanmasındaki adaletsizliklerin ve haksızlıkların da düzeltilmesi gerekmektedir. Gelir Vergisi ve uygunlanmasıdaki adaletsizler ve haksızlıklar hakkında "Dolar Nasıl Düşer" başlıklı yazımda biraz değinmiştim. Ayrıntılı bir yazı da yazacağım.

Devlet olmak demek adil ve hakkaniyetli olup olmamasına bakmaksızın yaza önünü ardını düşünmeden yasa yapıp onu uygulamak değildir. Devlet dediğin hukuki olmaktır. Burada hukukilikten kasıt adalet ve hakkaniyettir. Başkaca yazılarımda da belirtmiş olduğum üzere Devlet çıkardığı yasaların sadece olumlu yanlarını gözönünde bulundurmamalı, bunların uygulanmasında doğacak eksiklik ve hataların tespiti ve düzeltilmesinden de sorumludur.  


@tcbestepe,  @iletisim,  @csgbakanligi

25 Ağustos 2022

Teşhirci Çığırtkan Sapık Gülşen Kendine Bak

 


     Bilindiği üzere 24.08.2020 tarihinde sosyal medya ve medya ya sanatçı olduğu iddia edilen Gülşen Bayraktar Çolakoğlu yada bilinen sahne adı ile Gülşen, İmam-Hatip Lisesinde şu anda okuyan, şimdiye kadar okumuş mezun olmuşları medyaya düşen görüntülerde öncesi ve sonrası bilinmeyen aşağıdaki sözleri ile sapık olarak tanımlayarak hakaret ve tahkir etti. Sapık, imam hatip lisesi mezunları da dahil herkesten olabilir. Ama bu teşhirci çığırtkan kadının dediği gibi İmam hatip lisesinde okuduğu için sapık olmaz. Ben hatırlıyorum bu teşhirci çığırtkan bir konserinde yine dikkat çekmek için erkek bir dinleyicinin kucağına oturmuştu. Çünkü çığırdığı sözler bir süre sonra unutulacak değersiz şeyler. Ama yaptığı o rezil sapıklık gündemde kalıyor.

Kendisini sanatçı olarak tanımlayan ve tanımlanan çok kısa sürelerde radyo ve müzik kanalları sayesinde gündemde kalan değersiz konuları ve sözlerden oluşan şarkılar çığıran çığırtkan Gülşen videoda bir kişi hakkında "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi. Sapıklığı oradan geliyor" diyerek tüm İmam-Hatip Lisesi mezunlarını sapık olarak tanımlıyor ve şuanda okuyan, bundan sonra da okuyacak olanları müstakbel sapık olarak tanımlıyor. Ayrıca seyirler ve oradaki çalgıcılarında gülerek bu hakarete katılması başka bir sapıklık zaten.

    Birincisi sanatçı dediğin kimseye hakaret etmez, aşağılamaz, söylediği sözlerin ne anlama geldiğini bilir, söylediği sözlerin nereye varacağını bilir. Bilmiyorsa sanatçı olamaz olamamıştır zaten. Yoksa sırf kafiye tutuyor diye birbiri ile hiç alakası olmayan sözleri çığırırarak sanatçı olunmaz. Yaptığı şeyin o kadar değersiz olduğunu biliyor ki çığırdığı kafiyeli anlamsız sözlerle etki bırakamayacağını kalıcı olamayacağını, onun için dünyanın her yerinde alıcısı olan kadın vücudunu kimi zaman az kimi zaman çok konser ve kliplerinde sergileyerek gündemde kalıp para kazanıyor. Onun klip ve konserlerinde giyindiği gibi bir erkek sokakta dolaşsa özellikle kadınlar sapık tacizci diye üzerine saldırıp linç etmeye kalkarlar. Şimdi bu şarkı çığırtkanı ve etinin teşhircisi zavallı müsvedde kendisi sapık olmuyormu?

    Aynı kişinin daha öncede ahlaksızlığın sapıklığın zirvesi lgbt liğin propagandasını yaptığını yine medyadan müşahede etmiştik. Birileri bu şarkı çığırtkanını kullanıyormu, provakasyon amacımı var bu devletin ilgili birimlerinin takibindedir.

    Bu yazı yazılırken savcılık talebi üzerine bu şarkı çığırtkanı gözaltına alındı. Sonucunu takip ediyor olacağız.Bu olayın 4 ay önceki bir konserde gerçekleştiği belirtiliryor, önceden emniyet böyle kalabalık olarak yapılan etkinlikleri izlerdi(konser,konferans,eylem gösteri vb.) şimdi hala izleniyormu bilmiyorum ama eğer izleniyorduysa oradaki görevli bu olayı bildirmesi ise o görevlininde sorgulanması lazım.

    İmam-Hatip Lisesinden mezun olanlar sadece erkekler değil, o okullarda okuyup mezun olan hanımefendilerde var. Onlara da sapık demiş oldu. Nerede Halil Konakçı hoca sokaklar kasap dükkanı gibi oldu et görmekten içimiz dışımıza çıktı dediğinde kadınlar et değildir diyerek yalandan kadın hakları savunuculuğu yapanlar neredesiniz? neden sesiniz çıkmıyor.

    İmam-Hatip Lisesi mezunları dernekleri toparlanıp bu kişi hakkında ve orada gülerek olaya katılan ve onaylayan çalgıcılara hapis cezası alması için suç duyurunda bulunurak şikayetçi olunmalıdır ve tazminat davaları açılmalıdır. Neden sadece tazminat davası değilde hapis cezası talep edilmelidire gelince de sadece tazminat davası demek parasını verip hakaret edebilirsin anlamı taşır bence. Bu eden taraf ve edilen taraf içinde aynıdır. 

    Olay hakkında uzun uzadıya yazabilirim ama zaten uzun bir yazı oldu onun için burada bitiriyorum.

    @Gulsen, @onderihl, #GülşenTutuklansın ,#gulsentutuklansın

18 Ağustos 2022

Emekli Maaşları Nasıl Artar?

 Emekli Maaşlardaki Taban Aylıklar Nasıl Artırılır?

    Bilindiği üzere emekli maaşları çalışırken yatırılan primlerin yüksekliğine göre ve yatırılan prim sayısına da göre bağlanıyor.

    Mevcut sistem de uygulamadaki haksızlık ve adaletsizlikler yüzünden emekli maaşları arasında uçurumdan da fazla farklar var. 

    En düşük emekli maaşı neredeyse asgari ücretin yarısı kadar iken, diğer tarafta asgari ücretin beş katını aşan emekli maaşları alanlar mevcut. İşte adaletsizlik ve haksızlıkta tam burada başlıyor. Emekli maaşlarında nasıl alt sınır yada en düşük emekli maaşı diye bir tanımlama varsa, en yüksek olabilir emekli maaşında da bir üst sınır olmalı. Tıbkı kıdem tazminatında olan sınırlama gibi. Kıdem tazminatında çalışanın maaşı isterse 100 bin lira olsun kıdem tazminatı hesaplanırken brüt ücretin kıdem tazminatı tavan ücreti diye bir sınır var. 

    Böyle bir sınırlama adil ve yasalsa emekli maaşlarına da tavan sınır getirilebilir ve oradan elde edilen tasarruflar SGK nın kurtulmasına yardımcı olur. Sadece bu SGK nın kurtulmasına yetmez tabi ama en azından bir önlemdir. SGK Nasıl Kurtulur yazımda diğer önerilerimi belirtmiştim. 

Bu ve diğer önlemlerle sağlanan kaynak ile de emekli maaşlarındaki taban aylıklar da mevcut olan maaşlardan daha yüksek olur.

    Mevcut sistemde bir emekli asgari ücretin yarısını bile zor alırken başka bir emekli ise çoğu kişinin çalışıyorken bile  alamadığı ve alamayacağı ücreti bir ay da emekli maaşı olarak alıyor.

@tcbestepe, @iletisim, @csgbakanligi

14 Ağustos 2022

Tarım Kredi Market 15 Ağustos İndirimi

 Tarım Kredi Kooperatif Marketleri 15 Ağustos 2022 İndirimleri Hakkında

    Bilindiği geçtiğimiz hafta içinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklama da Tarım Kredi Kooperatifleri Marketlerinin kar amaçlı kurulmadığını vatandaşa ürünleri uygun fiyatlı olarak ulaştırması gerektiğini söyledi.

    Bunun üzerine Tarım Kredi Kooperatif Marketleri indirim olacak ürün gruplarını açıkladı. Yapılan açıklama da kar amaçlı kurulmadıklarına değinilmeden Cumhurbaşkanın talimatı ile enflasyonla mücadele kamsamında yapılan indirim kampayasına göre denilerek yaklaşık 1400 mağazasında indirim uygulanacak temel gıda ve ihtiyaç maddelerini ürün gurpları şunlardan oluşuyor;

    Makarna, un, salça, pirinç, bulgur, mercimek, nohut, fasulye, şeker, ay çiçek yağı, zeytin yağı, tavuk ürünleri, tam yağlı süt, yarım yağlı süt, yumurta, peynir, tereyağı, bal, zeytin, çay, Türk kahvesi, patates, kuru soğan, karpuz, kavun, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı, çamaşır suyu, sıvı sabun, peçete, rulo havlu, kolonya, bebek bezi.Et ve et ürünlerindeki indirimlerin daha sonra ilan edileceği belirtildi.

    Şimdi Cumhurbaşkanın "Kar Amaçlı Kurulmadılar" sözü üzerinden biraz TKK Marketleri inceleyelim. Evet devlet destekli olarak kuruldu ve  vatandaşına uygun fiyat ile uygun, yerli üretici,yerli kooperatifleri desteklemek, yerli emekçinin alın terinin karşılığını vermek için kuruldu ise zaten Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde indirim kampanyası olmaması gerekiyor. Ürünlerin zaten her zaman indirimli olması gerekir.

    Gelelim market yönetiminin yaptıklarına, diğer kar amaçlı özel zincir marketlerden uygulamada hiç bir farkları kalmamış. İçeçek gurubunda yerli üreticilerin yerli üretim ürünleri raflardan çıkmış yerine dünyaca ünlü ismi C ile başlayan kırmızı renkli ve ismi P ile başlayan mavi renkli gazlı içecek markaları gelmiş. Soğuk kahve gurubunda ise yine dünya ünlü ismi N ile başlayan markanın ürünleri gelmiş. Çay ve deterjan grubunda ise yine uluslararası meşhur ismi U ile başlayan firmanın L ile başlayan çayı O ile başlayan deterjanı girmiş. Bu firmalar zaten ülkenin en ücra köy ve kasabalarına kadar zaten giriyorlar. Market yönetimi demekki Cumhurbaşkanı(@tcbestepe, @iletisim) gibi düşünmüyor ki bu markaların ürünlerini raflara koymuşlar. Özel sektörü anlarım ama devlet eliyle uluslararası emperyalist firmaların taşeronluğunu yapmaya gerek yok ihtiyaç da yok.

    Tarım Kredi Kooperatif Marketleri madem devlet destekli olarak kar amacı gütmeden kuruldu, o zaman fiyatlar her zaman indirimli olmalı, işletme masrafları; kira,personel,nakliye ve üretici ücretleri ni karşılayacak kadar yani devlete yük olmayacak şekilde fiyat politikası uygulamalıdır. Çoğu benzer üründe diğer üç harfli indirim marketlerinden bile pahalı ürünleri var. Tkk Marketlerden indirim kampanyası değil kuruluş amaçlarına uygun sürekli uygun fiyatlı satış politikası bekliyoruz.

12 Ağustos 2022

Közde Müslüman

 Közde Müslümalar



    Evet başlığımız Közde Müslüman. Kim bu közde müslümanlar yada közde müslüman ne demek?

    Közde Müslüman demekle, kendini müslüman gibi sananları, müslüman olup da müslüman olmayanlar gibi yaşayanları hatta müslüman olmayanlardan daha fazla müslüman değilmiş gibi yaşayanlardan bahsediyorum. Bunların geneli kültür mantarı gibi Kültür Müslüman(bu konuya başka bir yazı da ayrıntılı değineceğim)ı olduğu için sonuç közde müslüman oluyor.

    Kim bu sözde(közde) müslümanlar yada mantarlar pardon kültür müslümanları?

    Lafa gelince müslüman ama alışverişte hile yapar, terazide eksik tartar, çürük çarık, defolu malı müşterisine satar, yada ürünün özelliklerini yanlış söyler.

    Cuma gecesi içmez ama diğer günler haşa sanki günah değilmiş gibi alkol içer közde müslümanlar,

    Ramazan da gündüz oruç tutup gece sahura kadar sahur bekleme bahanesi ile kahvehanelerde kumar oynar közde müslümanlar,

    Yine Ramazan ayın da oruç tutup akşam yatsı da Teravih(sünnettir) kılar ama normal de  kılması gereken farz namazları kılmaz sözde müslümanlar,

    Normal de farz olan 5 vakit namazı kılmaz sözde müslüman ama Cuma namazların da ve Bayram namazların da camiilere sığmaz közde müslümanlar,

    Közde müslümanlar Kur'an-ı Kerim'in emirleri için bu çağda da öyle olurmu kaçıncı yüzyıldayız derler. Ki böyle dediklerinde kafir olmuşlardır onun bile farkında değillerdir. Çünkü inandım dedikleri din hakkında çok fazla bir şey bilmezler kültür mantarları pardon müslümanları.

    Çocuğunu askere gönderirken hem mevlid okutur hem alkollü eğlence düzenler kültür müslümanı közde müslüman,

    Tessettür için bu devirde başörtüsümü olur der sözde müslüman, üstelik bunu söyleyen annenin başı örtülüdür(tesettüre uygun veya değil) ama kızına gelince bu çağda olurmu der. Anne de kız da kafir. Geçm iş olsun veleddaallin Amin.

    Namaz kılmıyorum ama kalbim temiz benim der közde müslüman. İş kalp temizliği ise hayvanların kalbi de temizdir. Onlar da insanlar gibi nefs yoktur. Hayvan da namaz kılmaz oruç tutmaz senin hayvan dan ne farkın kaldı kalbi temiz kültür mantarı?

    Örnekleri daha fazla çoğaltabiliriz biraz düşünüce şimdilik ilk etapta bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. Konunun devamını yazacağım. Sizler de aklınıza gelen örnekleri yorumlar da belirtebilirsiniz.

08 Ağustos 2022

SGK Nasıl Kurtulur ?

 


    Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) Nasıl Kurtulur ?

Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Sistemindeki kara delik yüzünden ülkemiz de çözüm olarak emeklilik yaşı yükseltilmesi kolay olduğu için hep tercih edilen yöntemdir. Lakin o kadar çok yükseltilmesine rağmen(38-40 lardan 60-65 lere) yine de SGK'daki soruna çözüm olmamıştır.

    Olamaz da zaten; Çünkü çözümü tek bir yer de arayarak ve diğer hataları ıskalıyoruz. Ya da çözüm diye getirilen yan uygulamalar daha çok zarar veriyor.

    Çözüm için yapılması gerekenler;

  •     Birincisi daha önce SGK'da Genel Müdürlük görevinde bulunan şimdi ise CHP(Cumhuriyet Halk Partisi) Genel Başkanı(Pardon Müdürümü demeliydim bilemedim) olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun zamanında yaptığı gibi 22-26 Dolar civarında satılan kalp stentlerine 2456 Dolar vermesi ve diğer sarf malzeme alımlarını ihalesiz olarak yapmasından dolayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski bakanlarından Yaşar Okuyan'ın ifadesi ile(Neşter Operasyonu adıyla yargıya da taşınmıştır) yaklaşık 5 Milyar Dolar zarar uğratmıştır. Ve bu dava dan o dönemlerde çıkarılan af yasası(Rahşan affı) ile yargılanmaktan ve ceza almaktan kurtulmuştur. Bu ve buna benzer olayların önüne geçilmesi şarttır.
  •     İkinci olarak; Doktorlara getirilen performans ödemesi kaldırılmalıdır yada suistimal edilemeyecek bir performans ödeme sistemi getirilmelidir. Çünkü bu sistemde doktorlar performans ödemesi alabilmek için en ufak şeyde ameliyat kararı almaktan çekinmiyorlar. Belki ameliyatsız da tedavi mümkün ama doktorun umrunda değil ameliyatı yapıp ödeme alma peşinde. Kendi başıma geldi ordan biliyorum ve çoğu kez de şahit oluyorum.
  •     Üçüncü olarak;Çok fazla tıbbı görüntüleme yapılıyor. Röntgen ve MR merkezleri hafta sonları da dahil 24 saat çalışmasına rağmen görüntüleme merkezlerinde sıra bulmak mümkün değil. Buna bir çözüm bulunmalı.
  •     Dördüncü olarak; İlaçlar, gerekli gereksiz çok fazla ilaç yazılıyor. Özellikle antidepresanlar(çoğu da çoğu kez işe yaramıyor) ve antibiyotikler ve tabiki olmazsa olmaz ağrı kesiciler. İlaç firmalarının mümessillerinin hastanelerden ve doktorların odalarından ayaklarının kesilmesi lazım. Eskiden çok fazla idi öyleki mümessillerden hastalara sıra gelmezdi doktorun odasına girebilmek için şimdiler de az ama yine de yanlış. Hangi hastalıklarda hangi ilaçlar hangi sıra ile yazılacak sa onları Sağlık Bakanlığında yetkili bir ilaç kurulu gibi bir yer belirlemeli.
  •     Beşinci olarak; Emekli maaşlarına bir üst sınır getirilmeli. Aynı Kıdem Tazminatında olduğu gibi. Çalışan birinin 6 ay 1 sene de aldığı maaşı 1 ay da alan emekliler var. Bunun bir üst sınırı olmalı.
  • Son olarak; konuyu daha fazla uzatmadan genel olarak usulsüzlüklerin , adaletsizliklerin ve israfa neden olan yanlış uygulamaların araştırılıp tespit edilmesi ve gerekenin yapılması lazımdır.

Saygılarımla. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.

 

@tcbestepe, @saglikbakanligi , @csgbakanligi, @iletisim


04 Ağustos 2022

Vergi Adaletsizlikleri

 


Vergilerdeki Adaletsiz ve Hakkaniyetsiz Uygulamalar

    Vergi sistemimiz deki adaletsiz ve haksız uygulamalardan yaşadıklarım  ve bildiklerimden aklıma gelenlerden bahsetmek istiyorum.

    Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) bugün bir çok sektörden var ve bunların içinde özel tüketime girmeyip artık hayatımızın olmazsa olmazı olmuş şeylerde var.

    Ama mesala Özel tüketim olan Pırlanta ve Mücevher de ÖTV yok. Yat ve özel tekne de ÖTV yok. Yani bu dediklerimi parası çok olanlar alabiliyor. O zaman parası çok olanlar bazı vergilerden veya özel zevkleri ve şahsi konforları için vergi ödemezlermi diyor devlet. 

    Bildiğim ve bana göre yanlış olan bir şey daha ise, Şirketlerin üretim için kullandıkları makine,teçhizat ve demirbaşların değerlerini eskime payı adı altında değerini belli bir yıla bölerek amortisman olarak vergiden düşmesi de yanlış ve adaletsiz bir uygulamadır.

    Bir başka adaletsiz ve haksız uygulama da , şirketlerin özellikle yıl sonlarında daha az vergi vermek için gerekli veya gereksiz araç alımı yapmalarına yasa ile imkan verilerek bunu yapma şansı olmayan vergi mükelleflerine haksızlık yapılmasıdır.

    Esas adaletsiz ve haksız olanı ise zaten sabit gelirle bordro lu çalışanlardan Gelir vergisi,ÖTV, KDV derken vergilerin tıkır tıkır alınması şirketlerden ise alınamaması. Şirketlerin yani zenginlerin vergiden  kaçmanın yada daha az ödemenin bir yolunu bulabildiği yasalarımızın olması. Yoksa Ticaret Kanunu ve Vergi Kanunu onların isteklerine göremi yapılıyor. 

    Örnek olarak bir kaç tane özel örnek vererek ve olayın genelini anlatarak konuya değinmek istedim. Muhtemelen bilmediği veya farkında olmadığım daha bir çok vergi adaletsizliği olan yerler vardır. Bunları de bilenler şahit olanlar yaşayanlar yorumlarda belirtebilirler.

    Başka bir yazı da görüşmek üzere.

@tcbestepe , @HMbakanligi,  @iletisim

Ucuz Kredi ile 55 Milyar Dolar Alanlar

 


    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçtiğimiz günlerde İstanbul Sanayi Odası(İSO) yaptığı açıklamada çoğu kurumsal firmanın yatırım yapacağız, ihracat yapacağız diye yatırımcı ve ihracatcıyı desteklemek amacıyla Eximbank tarafından sunulan ucuz kredileri kullanalarak bu paralarla dolar aldıklarını açıkladı.
     
    Bu durum ülkemiz üzerinde oynanan kur ataklarının sadece yurt dışı kaynaklı olmadığı yurt içinde de yardakçıların ve fırsatçıların olduğunun göstergesidir.

    Öncelikle bu firmaların kim olduğunu açıklanmasını bekliyoruz devletimizin yetkili merciilerinden ve bunu yaparak doları yükselterek, devleti,hükümeti ve milleti zor durumda bırakmaya çalışanlardan ve bırakanlardan bunun hesabının sorulmasını yanlarına kar bırakılmaması ve o dolarların onların elinde patlatılmasını bekliyoruz. Böyle gayri milli, aç gözlü muhteris işadamları olduğu sürece bu ülkede dolar nasıl düşer, enflasyon nasıl dizginlenirki. Hükümet ve devlet yetkililerimiz bu firmaları ve sahiplerini açıklamalı ve yaptıklarını yanına bırakmamalıdır. Eğer bunu yapmazlarsa şahsım adıma iki elim bu dünyada ve öteki dünyada hem hesabını sormayanların hem de bunu yapanların yakasında olacaktır.

    Bunu yapan firmalar ve sahipleri Neyzen Tevfik'in söylediği gibi "Geldikleri gibi gitmediler; kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil" sözünde ki kişiler.

    Yine 8. Cumhurbaşkanı Rahmetli Turgut Özal'ın 5 aile Türkiye'yi boğazdan yönetiyor dediği ve "İstanbul Dükalığı" dediği aileler ve onların yardakçıları. 

    Ve yine bunların Tüsiad-Türkiye Sanayici İşadamları Derneği üyesi olduğu da tahmin edilebilecek bir durumdur.

    O Tüsiad ki yaptıkları ve yapmadıkları ile Türkiye de hükümetlerin kurulmasında dağılmasında, ekonomik finansal bir çok sorunda başı çekmiştir. Tüsiadın ilk kuruluşundan bu yana üyelerinin araştırıldığında Neyzen Tevfik yukarı da belirttiğim sözleri ile ne kadar uyumlu olduğu görülecektir.

    Hükümetimiz den ve devletimizden talebimiz ne yapıp edip artık vergi mi koyacak, yasaklayacak mı bu ülkenin öz vatandaşlarını dolar ve döviz belasından kurtarmanın bi yolunu bulmalarıdır.

@tcbestepe , @iletisim, @HMBakanligi

31 Temmuz 2022

Kadını Kurtarmak Herşeyi Kurtarmaktır

 


 

 Kadınlarımızı kurtarmalıyız çünkü kadınlarımızı kurtarırsak; her şeyi kurtarabiliriz. Nasıl yani derseniz? 

    Şöyle ki;

    Kadınlarımızı kurtarırsak, ülkemizi, devletimizi, çocuklarımızı, toprağımızı, nesilleri,örflermizi, adetlerimizi,geleceğimizi, kendimizi kısacası herşeyimizi kurtarabiliriz. 

        Peki kadınlarımızı neyden yada nelerden kurtarmalıyız?;

    Kadınlarımızı; güzelleşme adına kozmetik,temizlik adına kimya,moda adına israf ve savurganlıktan, modernlik adına kullanışlı obje olma rolünden, kadın hakları adına kullanılmaktan, sanat adına cinsel obje olarak kullanılmaktan,eşitlik adına fiziksel ve meta olarak kullanılmaktan,özgürleşme adına kölelikten,vücutları ile bazı sektörlere köle olmaktan, kendi cinsi dahil herkesi kıskanma dürtüsünden, komşumun,arkadaşımın, akranımın, onun bunun şunun var benim neden yok heva hevesinden ve hırsından vb. düşünce ve davranışlarından kurtarmalıyız. 

    Bu listeye eklenecek daha çok şey olabilir ama ana hatları ile bu konu başlıklarında ilerleme sağlayabilirsek ülke ve millet olarak daha iyi olacağız. Yoksa bu gidişatla işimiz çok zor. Bana göre bundan yüz elli sene önce kadınlarımızı kaybetmeye başlamamız ile bence İmparatorluk olan Osmanlı Devletimizi kaybetmek(tek sebebi olmamakla beraber bence sebeplerinden biri) zorunda kalmışız, bu sefer ise belki kağıt üstünde bir devletimiz olur ama üzerinde yaşayanların da sadece adı Türk Milleti veya Müslüman Türk Milleti olur. Sözde bağımsız bir devlet olabiliriz ama hiç bir zaman bağımsız olamayız. Adımız Türk ve Müslüman olabilir ama ne Türklükle ne de Müslümanlıkla alakamız olur.

     Yukarı da söylediğim kurtarmamız gerekenler konu başlıklarının her birinin çok ayrıntılı bir şekilde ele alınması gerekir. Zaman zaman bu konular la ilgili görüşlerimi yazılarımla sizlerle paylaşacağım.

Öne Çıkan Yayın

Emeklilik Yaşı Nasıl Düşer?

 Yüksek Emeklilik Yaşına Çözüm Nasıl Bulunacak?     Herkesin şikayet ettiği emekli olma yaşı hakkında bende kendi fikirlerimi belirtmek iste...

Bu Blogda Ara